"Rocksteady'nin Batman serisi 2. oyunu ile tekrar karşımızda!" demek isterdim. Ama bakıyorum ki bu oyunun çıkış tarihinin üzerinden bir milenyumun 1/250'si kadar süre geçmiş. Matematiği kötü olanlar ise şöyle bir örnek verebilirim, o tarihte doğan bir bebek, eğer sağlıklı ürogenital sisteme sahipse artık geceleri altını ıslatmıyor. Peki Gregoryen takviminin ya da bir bebeğin ürogenital sisteminin bu oyunla ne ilgisi var? Şu şekilde; bu oyunu HumbleBundle'dan aldım. Bu kadar sağlam bir oyunun HumbleBundle'da satılması için o kadar süre geçmesi gerekiyor. 1 dolara denk geldi diyebilirim. 5 oyun vardı, 5 dolar verdim. Bir jelibondan bile daha karlı bir yatırım.
Yıllar sonra yapacağım, oyun dünyasına faydasız bir inceleme için klavye başına oturmuş durumdayım. Yalnız nasıl başlayacağım hakkında fikrim yok. Çünkü kimi eserler vardır, kitap, film, oyun vs., hakkında kötü bir şey söyleyebilmek için, kişinin subjektif tarafını kullanması gerekir. Eser ince elenip sık dokunmuştur, hatası yoktur, açığı yoktur, 4 yaşındaki sağlıklı ürogenital sisteme sahip bir bebeğin üretrasındaki çiş gibi akar gider oyun. Durdurana aşkolsun. İşte, Batman : Arkham City de böyle bir deneyim. Tıpkı çiş gibi sıcak, tıpkı onun gibi pisliklerden arınmış yani steril, tıpkı onun gibi renkli (tercihen kansız). TİT (tam idrar tahlili) yaptıranlar bilir, idrarın çeşitli parametrelerine bakılır. Batman'i de öyle inceleyeceğim.
Öncelikle görüntü (makroskopi) : 2011 yılının oyunu olmasına rağmen, Unreal motorunun gerçeküstü (ehehe çok komikim) gücü hala hissediliyor. Güzel yaşlanan kadınlar gibi Arkham City (AC). Batman üzerindeki küçük detaylar alkışı hakediyor. Animasyonlar ise, alkışı hakedebilecek bir meslek grubu olan striptizcileri kıskandıracak kadar akıcı. Çevreye gösterilen özen ise, bilgisayar oyunu oynayan striptizciler tarafından takdir edilecek düzeyde. Grafik olarak oyunumuz, belki bugün bile kimi oyunlardan ileride.
Mikroskobisine geçelim, oynanışa. İlk oyundaki semi-lineer yapıdan çıkılarak, açık dünyalı yapıya geçilmiş. "Batman'lı GTA mı olur lan" diye düşünürken, Rocksteady işini iyi kotarmış ve haritaya sırf laf olsun diye saçma sapan etkinlikler koymamış. Riddle'in bulmacaları, bir çok kötü karakterle husumetimizi ortaya çıkaracak küçük oyunlar, Metal Gear Solid'deki VR Görevleri gibi küçük görevler, zevkine dövülecek beyinsiz kas yığınları, toplanacak ufak şeyler ve kim bilir görmediğim daha neler neler vardı. Ben vaktimi harcamak istemediğimden dolayı bunların çok büyük kısmını yarım bıraktım. İlgilenmek isteyeni sadece istatistik puanı değil, aynı zamanda açılacak hikaye parçacıkları da bekliyor. Hikaye parçacığı demişken , oyunda CatWoman da yer alıyor ve estetiği ile Batman'ın odunsu yapısından azıcık olsun sıyrılmanızı sağlıyor. Birazcık da seksi tabi. Biraz... Hm hm... CatWoman ile oynadığım yerler, bana daha zevkli geldi. Hızlı karakterleri sevdiğimden olsa gerek.
Dövüşler, önceki oyundaki gibi. Etrafınızda 35 gajilion tane kötü adamı sol tık - saldırı , sağ tık - counter olacak şekilde bam güm dövüyorsunuz. Özellikle Hard'da oynarken alışana kadar Batman'in gururunu beş paralık etmeniz mümkün, çünkü ben ettim (Sokak serserisinden sopa yiyerek ölen bir Batman hayal edin...). Hatta uzun süre dövüşlerden kaçmaya çalıştım. Alıştıkça, Batman'in kasları ve düşmanların kaslarının birbirine iki asteroid gibi çarpışını merakla bekler hale geliyor insan. "Kas" demişken, bir kaç istisna hariç oyundaki herkes kaslı. Ama kas dediysem, Biscolata erkeği kıvamında değil. O kadar kas dolu ki buranın insanları, bir taraf göğüs kasını kessek, dana eti diye satabiliriz İstanbul'da. Gotham'ın suyundan olsa gerek.
Dövüşlerin dışında Batman'in şanına yaraşır küçük dedektiflik sekansları falan var. Daha zorlayıcı olmasını istediğim bölümlerdi bunlar. Ama bu hali de yeterince iyi. Aksiyondan sıkılıp nefes almaya yarıyor.
Hikaye konusunda söyleyecek bir şey yok. Oturup da "Suç ve Ceza" beklememek lazım. Küçük "twist"ler, kurulan ve bozulan küçük ittifaklar, kötü adamların motivasyonları, arkaplanda birbiri ile bağlantılı noktalar halinde ortaya çıkarıdığımız büyük bir gizem... Benim için yeterince iyiydi. TİT'de idrar yoğunluğunun istenen aralıkta olması gibi bir şey.
Yıllar sonra bile oynanacak bir klasiktir bu. Arşivde varsa saklanması gerekir, güvenilmeyen arkadaşa DVD'si verilmez, oyun ucuza kapatıldıysa sevinilir. Bu bir oyun değil, şaheserdir. TİT'te "temiz" çıkan idrar ise o kadar değerli değildir, yokedilir.
 |
Küçük küçük detaylar... |
 |
Büyük aşkın başlangıcı |
 |
Batman'in Instagram'ından |
 |
Havalıymışım gibi çek |
 |
Havalıymışım gibi çek - 2 |
 |
"Nazlı yar Joker'e kaçmış" |