4 Temmuz 2014 Cuma

Rüya Günlüğü - 3

  Kabataş'tan bir dolmuşa biniyorum, elimde 10 lira var. Karşıya geçmek istiyorum ama, nereye olduğunu hatırlamıyorum şimdi. Daha sonrasında Kadıköy'e gittiğini öğreniyorum aracın. Yaz ya da ilkbahar, öyle bir mevsim. Hava sakin. Güneş dolmuştan içeri mutluluk saçıyor. Bedava antidepresan. Dolmuşa ayakta biniyorum. Küçük sarı dolmuşlara ayakta biniyorum, evet. Üstelik başka kişiler de var ayakta. Şoförün gözünü para bürümüş olsa gerek. Paramı veremiyorum şöfore, sonraki duraklarda veririm diyorum. Yolculuk ilerledikçe ve dolmuş sarsıldıkça önümdeki hanımı biraz sıkıştırmak zorunda kalıyorum. Bu durumdan rahatsız olup, hanımefendiden özür diliyorum ve dolmuşun çok sıkışık olduğundan dem vuruyorum. Çok da umrunda değilmiş gibi davranıyor. Utanmasa "daya gitsin fani dünya" diyecek. Yolculuk tüm hızı ve sarsıntısı ile devam ederken, hemen yanıbaşımızdaki iki koltuk boşalıyor. Saniyeler önce dolu olan yerler, nasıl birden boşalıyor anlam veremiyorum ama pragmatist bir İstanbul şehiriçi yolcusu olarak durumu sorgulamıyorum. Hemen yanımda yaşlı bir dede olmasına rağmen ona yer vermiyor ve oturuyorum. Oldukça açık görüşlü olan hanımefendi de yanıma oturuyor. Bir gülücükler bir işveler... Ne yapacağımı bilmiyorum. Gerçek hayatta da emin olun, bilemem. Sohbet ediyoruz, adını soruyorum : "Çağla Kalem" diyor. Çok sevdiğim bir ilkokul arkadaşım vardı Çağla diye adı oradan gelmiş olsun diyelim, soyadı nereden gelmiş bilmiyorum. Bu hanımefendi de tanıdığım Çağla'ya pek benzemiyor, ama neredeyse onun kadar güzel ( İlkokul arkadaşım olan Çağla oldukça güzeldir, nazar değmesin). Dolmuş ilerlerken, Beşiktaş'a geliyoruz. Buradan da yolcu alacağını söylüyor şoför. O sırada paramı teslim etmek için şoföre uzanıyorum, olduğum yerde ayağa kalkıyorum. Sonra bir bakıyorum, arkamda kalan boşluğa adamın teki yerleşmiş. Pişkin pişkin sırıtıyor bana. Kovuyorum adamı oradan, Çağla ile benim arama oturuyor ve yolculuğun sonuna kadar orada duruyor. Çağla ile muhabbet etmeye çalışıyor , ama onunla konuşmuyor hanımefendi. Benim rüyam lan bu! Güzel kızlar beni beğenecek tabi ki de ne sandın! Daha sonrasında dağılıyor rüya.
  Bu rüyanın anafikri nedir peki? Bilmiyorum. Ama başlık koysaydım şunu koyardım : Bir Cockblock Hikayesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder