22 Ağustos 2011 Pazartesi

Altı Üstü 5 Metre

   Ay'a bakınca ne düşünür insan? Var mı Ay Dede'yi düşünenimiz hala?  Az önce ışıklar kapalı iken dikkat ettim Ay'a. Derinlemesine düşününce bir o kadar etkilendim. Uzaya yeterince hayranım zaten. Bir çok insanın basit bir zaviyeden baktığını düşünüyorum Ay'a (aynı şekilde Güneşe de öyledir herhalde). Basitçe gök cismi olarak görüyoruz. Ay'ı alalım önümüze mesela. Üzerinde vuran ışık güneşten geliyor, evet. Ama bunu aya bakarak hayal ettik, kavradık mı hiç? Nasıl anlatacağımı bilmiyorum, anlatamayacağım da bu bakış açımı, ama her baktığınız saniye, o ay yüzeyindeki parlaklık, o ışık, içinize işliyor sanki. En basit mantıkla, mermer yüzeye vuran güneşin parlaklığı ve o sarı ışıltısı kadar net bir şey değil mi yahu o Ay yüzeyindeki! Düşündükçe, baktıkça ürperiyorum ama eminim ki bu duygunun onda birini bile aktaramadım buraya =)
  Aynı şekilde Güneş de öyle. Günlük işlerimize ve hayatımızın monotonluğu içinde alıştığımız bir çok şeye karşı geliştirdiğimiz duyarsızlığımız, o alev topuna karşı da gelişmiş ne yazık ki. Yahu, hiç mi bakmaz insan havaya ve demez : Şu cisim, bizden 150.000.000 kilometre ötede, ona rağmen bu büyüklükte gözüküyor ve bu kadar ısıtıyor Dünya'yı (ve lanet olası küçücük odamı!). Hiç bakmıyor işte. Ben de bakmıyorum. Ama olur da aklıma gelirse, bakıp da ürperiyorum.
   Ve şimdi kendi hayatlarımızı düşünelim. Sabah kalkarız, yüzümüzü yıkar, işimize gideriz. Gittiğimiz yol kim bilir kaç kilometre. Onda da trafiğin bir öğesi olmamıza rağmen "Trafiğe bak yeaaa!" deriz. İşimizi yapar, evimize geliriz. Belki arkadaşlarımızla dışarı çıkar , takılırız. O sırada küçük beynimiz muntazam bir şekilde çalışır, işler , düşünce üretir. Biz de bu düşünceleri sahipleniriz. Hayatımızı yaşarız. Gece uyuruz. Belki ondan önce derin düşüncelere dalar, çok derin konular düşünürüz. Öyle ki , başı eşlerin devamlı başı ağrır. Tüm bunların yanında. Ay'dan bakıldığında neyiz biz? Bir hiç. Nokta bile değil. Peki güneşten bakıldığında neyiz biz? "Biz"i geçtim. Dünya nedir o mesafeden? Bir toplu iğne ucu mu? Küçüğüz biz, küçücük. kabullenemiyoruz sadece. Ama o küçücük toplu iğnenin ucunda, birbirimizi yiyoruz 6 milyar kişi olarak. Küçücük beyinlerimizin içindeki inançlar (kimisi de boş) yüzünden birbirimizi öldürüyoruz. Bir taraf açlıktan ölürken, öteki taraf  "fazla yiyoruz hasta oluyoruz, mağduruz" diyor. Tanklar , tüfekler, feryat figan. Çocuklar ölüyor her gün kim bilir kimlerin kurşunları kimlerin bombaları yüzünden ve hangi amaca hizmet ettiklerini de kim bilir. Hepsi toplu iğnenin ucunda oluyor. Hepimiz küçücük insanlarız. Kendimizi öyle göremeyiz ama biz, beynimiz izin vermez. Kişiliğimize zararlıdır çünkü. Facebook'ta 500 arkadaşımız vardır, iPhone telefonumuz vardır, iyi bi' üniversitede okuyoruzdur, güzel bi' sevgilimiz vardır, güzel bi' arabamız vardır. Biz çok büyüğüzdür. Öyle ki, evren bizim çevremizde dönüyordur. İçinde bulunduğumuz gezegenin etrafında döndüğü yıldızı unuturuz. Hoş, evren bizim çevremizde dönseydi bile, bizimle beraber 5 metrelik beze sarılmayacaktı en sonda.

(Biterken çalıyordu : Trine Main Theme - http://www.youtube.com/watch?v=ff-VeoumJQU&feature=related)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder