2 Ağustos 2011 Salı

+Şşşt!
- Ha ne?
+ Ne haber?
- İyilik! Senden ne haber?
+ Benden de iyilik. Dedemin boşluk tuşu zor basılan klavyesinden bir şeyler yazıyorum işte bloga.
- EE? Bugün ne hakkında yazacaksın?
+ Aslında aklımda bir fikir yok. Sadece konuşmak için geldim.
- ehehe. Kimle? Benle mi?
+ Eğer burada başka birilerini görüyorsan, onlarla da konuşacağıma emin olabilirsin.
- Konuş bakalım o zaman.
+ Ama öyle denilince konuşulmaz ki!
- E ne diyeyim peki?
+ Ya aslında kaç gündür kocaaaa bi' boşluk içindeyim. Çok iyi tanıdığını zannettiğin insanlardan, şırrak efekti ile hiç beklemediğin hareketler görüp, sözler işitince insan zınk diye ortada kalıyor. Sanki ben muzdum, kabuğumu soydular sonra dilimlediler ama yemediler. Hava ile temas eden kısmım karardı.
- Benzetmelerini takdir etmekle birlikte, konuyu bilmediğim için yorum yapamayacağım MeneS. Üzülme geçer diyeceğim.
+ Ya aslında üzülmekle öfkelenmek arası bir şey biliyor musun? Hangi tarafa tanım çekmeye çalışırsam öteki taraf zonk diye bastırıyor.
- Bugün de ses efektlerinin bini bir para bakıyorum!
+ Öyle vallahi. Bak ne diyeceğim, dolar arttı bu kadar. Sanırım ekran kartı alma işini erteleyeceğim (az önce çok üzülüyordum ama şimdi geçti mod : on).
- Öyle mi? Daha demin üzgündün ve boşluktaydın?
+ Hangi boşluk? (epik unutma mod : sustained)
- Garipsin vesselam.
+ Garibiz vesselam.
- Haydi bakalım şimdi git başka şeylerle uğraş.
+ Salıncakta sallanmayı düşünüyorum mesela! Sakal olması, bıyık olması engel değil ki buna! Hem kumdan kale de yaparım kumsala oturup! Yaptım da!
- Allah versin ne diyeyim.
+ Ne dedin sen?
- Dedim ki, patatesler bol bol glikoz ihtiva eder. Eğer patates yemiyorsan kendine tahakküm ediyorsundur. Sonra da bisiklet pompası kırıldı.
+ Seni anladıysam, elimdeki elit kesime ait telefonum kırılsın!
- 5800 değil mi o?
+ öhöm 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder