12 Eylül 2012 Çarşamba

Mışmişmuşmüş

  Madem elim klavyeye değmiş, kenara not ettiğim başka bir konudan da bahsedeyim. Kapsamı çok geniş aslında. O yüzden ilk başta hikayeli anlatacağım. eheh. Sürükleyici olacak. Kurgu bile yaptım lan. İlk başta 1. ve 2. sınıfta sağda solda duyduğum bir hoca efsanesini anlatacağım, sonra da aynı efsanenin 4. sınıfta hocanın ağzından duyduğumu. Sonra da bu ikisini bağlayacağım. Urgan ile.
  Efendim, 1. ve 2. sınıfta, konuşulan türlü efsaneler vardı. Bir hoca varmış, saçını kestirmeyenin saçını kendi kesermiş. Başka bir hoca varmış , o yürüyünce herkes susarmış. Bir hoca varmış kendi tank birliği varmış. Sonuncusunu ben uydurdum. Anlamak için dahi olmak gerekmiyor. Bir tanesi de şuydu : "Abi bi' hoca varmış şimdi. Sözlüde almış öğrenciyi karşısına , sormuş sormuş. Çocuk da hepsini cevaplamış. Son sorduğu soru virus ile ilgiliymiş. 'Bu virus hangi tür virustur?' diye. Çocuk da 'Gram negatiftir* hocam' demiş. Hoca da 'Gram pozitif olmasın çocuğum?' demiş. Çocuk 'Yok hocam, gram negatiftir' demiş. Hoca da basmış sıfırı (0 (manda gözü)). Baksana abi, bir soruyu bilemedi diye adamı bırakmış dersten yeaaa?! Biz ne yapacağız ileride yea?!". Ben tabi dinliyormuş gibi yapıp, kulak asmıyorum. İnanmıyorum. Kendi bildiğim bir şeyi başkasına anlatırken bile, karşı tarafın neyi anladığını bilmeyen ve konunun ne kadar değiştiğini tahmin eden biri olarak... Şimdi zamanı ileri sarıyoruz /warp effect/ (özel efekt firmam yabancı olduğu için ingilizce yazdım).
  4.sınıf kadın-doğum stajı. Staj dediğime bakmayın, salonda oturup ders işliyoruz. Staj deyince havalı bir şeye benziyor. Daha gidip doğum görmemiş olmak benim suçum ama, onu kabul ediyorum. Sapmayalım konudan. Bir hoca geldi  ve anlayarak çalışmanın öneminden bahsetti. Ezberleyen öğrencileri sevmediğini falan söyledi. Sonra başladı anlatmaya : "Ezberleyen öğrenciler zaten belli oluyor. Geçen yıllardan birine sözlü ediyorum çocuğu, ne sorduysam söylüyor. Kitap gibi mübarek. (Burasını yanlış yazmayayım, tam hatırlamıyorum) Uterus / vajinanın kanseröz oluşumlarından soru sordum, sullar seller gibi söyledi. Sonra bu türlü oluşumlara sebep olabilen Human Papilloma Virus'un türünü sordum, RNA mı DNA mı olduğunu. Çocuk 'Gram negatiftir' dedi. Ben de 'Emin misin? Gram pozitif olmasın?' dedim. 'Gram negatiftir' dedi. Ben de 0 (sıfır (manda gözü)) verdim çocuğa."
  Hikayelerin farkı nedir? Yapısal olarak 2-3 cümlenin eksilmesi bile anlamı ne kadar çarpıtıyor değil mi? İlkinde sanki hoca kötü niyetli de, öğrenciyi yanlış yönlendirmiş de sınıfta bırakmış gibi duruyor. Her şeyi bilen çocuğu sınıfta bırakan hain hoca! Tam nesilden nesile anlatmalık. Tabi her nesil atlayışında genlerinden bir kısmını kaybediyor hikaye. Peki ikinci hikaye ne hakkında? Her şeyi ezberleyen ve 4. sınıfa gelmesine rağmen Gram sınıflamasının viruslar için kullanılmadığını bilmeyen bir öğrenci. Akabinde de bu sıfatlarına bir yenisini daha ekliyor : "Kalan". Öğrenciyi eleştirip, hocayı tebrik ettiğim filan yok. Yargılama yok! Ama biz seçelim, hangi hikaye daha güvenilir?
  Demek ki neymiş : Sonu "mış" "miş" ile biten cümlelere itibar edilmiyormuş. Kötü bilgilendirme. Durun modern ve çağdaş olayım : "dezenformasyon" yani. Ya da kasıtlı yanlış bilgilendirme. Bu kısmı daha çok medya yapıyor gerçi.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder