Evvvvet efendim! Haftalar sonrasında tekrar buralardayım. Bakıyorum da, bekçi bile yok lan. Kim ile konuşacağım ben? Bilmiyorum. Kendi kendime konuşayım, Enes gelince bakar yazdıklarıma. Bakar mı ki? Bilmiyorum.
Hayatımda olan değişikliklerin haddi hesabı yok. Hayır, vardı aslında yalan söyledim ehehe. İlk o değişiklikleri bir yazayım oraya :
- Merve ile yeniden beraberim artık. Bu konuda hala çeşitli şüphelere sahibim kendi içimde. İnşallah ileride yeni sorunlara sebep olmam. Özellikle yalnız kalma ihtiyacımın zirve yaptığı anlar olmuyor değil.
- Bugün yeni laptop sipariş ettik. Babam sağolsun. Oyun laptopları konusunda eskiden sahip olduğum görüş şuydu : Lüzumsuz derecede pahalı ve gereksiz. Bu düşüncemin ne kadar aptalca olduğunu o zaman anlamıyordum. Çünkü o zaman bilgisayarım Altunizade'de, yani evimde idi. Ben de orada kalıyordum. Neden ihtiyacım olsundu ki laptopa? Ama şimdi, hem Çekmeköy , hem de Çapa'da oyun oynama ihtiyacım olduğunu görüyorum. Çekmeköye geldiğimde -ki gelmek istiyorum ailemin yanına- sıkılmak istemiyorum. Siparişi verdik de, 1 - 15 ocak arasında bir tarihte gelecek yeni bebişim. Ucuza alınca, böyle oluyor işte. Öteki türlü, o seviyede bir laptopu 4 bin liraya alacaktım. Şimdi 2.8'e aldım. Kar, kardır. Babama eşeğin sırtındaki buzdolabı kadar yük oluyorum zaten, ayrıca lise eğitimimde de ucuza okumadığımı varsayarsak, ne kadar harcamadan azaltırsam o kadar kardır benim için. Vicdanı olarak. Harcamanın bir kısmını da kendim vereceğim. Gariban babam benim
- Çocuk stajındayım şimdi. Çok sıkıcıydı. Ben de çok çalışmadım. Hala da çok çalışmıyorum. Toplam olarak kadın doğum stajından daha az çalışmışımdır herhalde. Yine de, bilgimin az olduğu kısımlara dersten ayrı olarak bakmaya gayret ediyorum. Sanırım bilgimin az olduğu kısım da, oldukça büyük. Bir yerden kapatmaya başlamak lazım tabi. Başladık öyle böyle. En azından Atriyal-Septal Defektin üfürümünün kaynağının, defektten kaynaklanmadığını biliyorum artık. Rölatif Pulmoner darlıktan oluşuyormuş bu üfürüm, midsistolik olarak. Artmış kan akımına bağlı olarak. Bilmeyenler için çok havalı konuşuyorum değil mi? ehauehau. Havamı yiyeyim.
- Değişiklik değişiklik dedim, başka da bir şey gelmiyor aklıma. Hala makarna yiyorum, soslu olarak. Hala ekmek arası köfteye bayılıyorum. Jelibona ise ruhumu satarım. Beni elde etmenin en kolay yolu, bir poşet jelibondur.
- Aa buldum lan bir şeyler. Yeni kitaba geçtim. Arada iki üç kitap eskittim tabi, buraya yazmayalı. Ama nihai hedefim şimdi başladığım kitaba başlamaktı : Ama ismini unuttum şimdi ehauehua. Odama gidp alamayacağım şimdi. Karen Horney'in, Nevrozlar ve Kişilik Gelişimi gibi bir şeyler olsa gerekti. Çok da güzel oysa ki, neden ismini hatırlayamadım ki şimdi? Güzel bir kızla tanışıp, kızın ismini hatırlamamak gibi bir şey olsa gerek. Güzel diyorsak, çilli tabi ki. Tercihen de kızıl. Arada geçen süre, görüldüğü üzere "çilli ve kızıl" isteğimi köreltmiş değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder