-Höyt!
-Böhöyt!
-Ne yapıyorsun bakalım sanal alemin en sanal bekçisi seni?
-Nolsun işte takılıyorum. Sen gelmeyeli temiz tuttum buraları. Piksellerin üzerine toz kondurmadım.
-Aferin aferin. Bak geri geldim. Beni özleyen ender "şey"lerden birisindir herhalde. Canın olsa gelir sarılırsın bana.
-Yok lan sarılmam. İstersen sarılırım, sevgiye mi muhtaçsın?
-Değilim. Duygulardan arındım sanırım. İstemeden de olsa.
-Odun mu oldun?
-Taş?
-O da iyi. Odun ile taş arasında duygu olarak bir fark yoktur herhalde.
-Bugün güzel anlaşıyoruz baksana. İnsanlardan uzaklaştıkça sana benziyorum, onu farkettim.
-Kötü mü?
-Hayır yaşamak istediğim hayat bu sanırım. Ya da şöyle diyelim, yaşamak istemediğim bir hayatı böyle geçirmek istiyorum.
-Saçmalıyorsun.
-Değil. İntihar korkaklık olduğu kadar da, cesaret işi. Yeteri kadar cesur olanlar çekip gidebiliyor. Korkak olanlarsa kalıyor. Niye yaşamak zorunda olduğumuzu düşünen benim gibilerse uyumadan önce ağlıyor ehuah.
-Senin kafan gerçekten hasta biliyorsun değil mi?
-EUVVVET!
-...
-Facebook'u kapattım biliyor musun?
-Yine yıllık olağan facebook kapatma zamanın geldi herhalde.
-Sayılır.
-Burayı kapatma da. Baksana 400 gönderi olmuş. Geçmişimiz var yani.
-Geçmişler konusunda pek acımasızım bilmiyor musun? Bak ben gidersem bu linki yapıştırıp giderim : http://fizy.com/song/ibrahim-tatlises-bir-kulunu-cok-sevdim/1ail43
-Çok acı bir link gibi duruyor yea.
-Çok acı bir link gibi duruyor yea.
-Tır oyunun oynuyordum zamanında, resmen havaya sokuyor o zaman. Falina giyip, ışıkları kapatıp şöforluk roleplay'i yapmak gibisi yok.
-İyimiş.
-İyidir.
Niye kasıyorsun ki bu kadar kendini? Yani üç günlük dünya sonuçta. Hep depresif hep mutsuz... Küçük şeylerden zevk almasını bilmeli sonuçta
YanıtlaSilBazen mücadele edemiyor insan kendi düşünceleriyle.
YanıtlaSil