Bugün şunu farkettim, küçük kaygılardan arınırsam günlük hayat çok daha keyifli oluyor. Örneklerle yazayım. Aydınlandım artık =P
Mesela bugün vesikalık çektirdim. Uzun süre olmuş bir öncekini çektireli. Önceden fotoğrafa bakar "ah ne kötü çıkmışım vah patatese benzemişim" gibisnden kendi içimden yakınırdım. Sonra (bugün =P) baktım ki, ne gereği var bu kadar şeyetmeye ("şeyetmek" anlam için bakınız TDK). Ne kadar çirkin çıkarsam çıkayım, tıpkı bugünkü fotoğrafım gibi, bu resimler salak salak belgelerde kullanılacak ne de olsa. Ehliyet olsun, kimlik olsun, okul kimliği olsun. Ki bu resmi çektirme amacım da kaybettiğim kimliğimin yerine yenisini almak =)
Sonra bir de "arınma" meselesi var. Her gün toplu taşıma kullanan ve itiş kakışa maruz kalan biri olarak sonunda öğrendim şu işi. Ne kadar itilirsem itileyim, kim ne kadar içindeki ayıyı ortaya çıkarırsa çıkarsın, "onun ayıbı kendine" deyip geçiyorum. Bana yapıyorsa -muhtemelen- başkasına da başka zamanda yapıyordur böyle kabalıklar. Ben adama içimden ne kadar kızarsam kızayım, sonuç değişmeyecek. Yıllar sonra yine aynı metrobüse bindiğimde aynı adamla karşılaşırsam aynı şey olacak. O yüzden : peace bro! Sadece gülüyorum itiş kakışa artık. Kendimi akıntıya bırakıyorum. Metrobüste Uhrevi İşler benden sorulur.
Sonra sonra bi de şu var: küçük, minnacık hedefler koyuyorum önüme. "Her gün ders çalışcam artık ulean" gibi, gerçek dışı, iddiali metafizik umutlar beslemiyorum içimde. Sadece "Bu gün ders çalışcam" diyorum. Çok daha etkili oluyor bende. Sonuçta her gün ders çalışacaksam bu gün çalışmayıp yatayım, sonuçta her gün çalışıp bugünkü eksiğimi gidericem =P
Öyle işte. Bugünlerde rahatım. Dersimi de çalışıyorum, oyunumu da oynuyorum (Evet, mutlu olmak için baya sebebim varmış =P). Hayat güzel yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder