Nobel ödülü alan Aziz Sancar'ın hakkında yapılan haberlere bakarak, yine içi boş milliyetçilik ve sahip çıkma duygusunu görüyoruz. Kendi rezilliğimizi bir haltmış gibi süsleye püsleye sunuyoruz. Kendisine gerekli akademik ortamı sağlayamadığımız bir insan, Amerika'ya gitmiş. Orada yaptığı çalışmalar neticesinde de Nobel ödülü almış. Ne bir Türkiye'li, ne de bir İstanbul Üniversite'li olarak, bunda gurur duyulacak bir şey göremiyorum. "Bakın ne kadar güzel yurtdışına beyingöçü veriyoruz!" diye reklam yapıyoruz kocaman kocaman TV'lerde, anlayamıyorum.
Yine internette rastladığım bir resim var, Aziz Sancar'ın resmi, kıravatında Osmanlı tuğrası, ceketinde Atatürk ve Türk bayrağı rozetleri. Resimde büyük bir gururla yazıyor ki "AZİZ SANCAR NOBEL TORENİNE BU KIYAFETLE GİTTİ!". Aslında basiretlerimize çekilen kırmızı çizgiler, burada kıravat ve rozetleri göstermek üzere kullanılıyor. Aziz Sancar'ın saygı gösterdiği herhangi bir değere bir şey demiyorum, ama sıkıntı bizde. Neden mi? Hala dışa bakıyoruz, hala kıyafete bakıyoruz, bununla gurur duyacak kadar alçalmışız, ama farkında değiliz. Ödülün yılların emeğine ve bunun arkasında zihne verildiğini görmemekte ısrar ediyoruz, çünkü gerçekler çok acı. Üzücü.
Yine internette rastladığım bir resim var, Aziz Sancar'ın resmi, kıravatında Osmanlı tuğrası, ceketinde Atatürk ve Türk bayrağı rozetleri. Resimde büyük bir gururla yazıyor ki "AZİZ SANCAR NOBEL TORENİNE BU KIYAFETLE GİTTİ!". Aslında basiretlerimize çekilen kırmızı çizgiler, burada kıravat ve rozetleri göstermek üzere kullanılıyor. Aziz Sancar'ın saygı gösterdiği herhangi bir değere bir şey demiyorum, ama sıkıntı bizde. Neden mi? Hala dışa bakıyoruz, hala kıyafete bakıyoruz, bununla gurur duyacak kadar alçalmışız, ama farkında değiliz. Ödülün yılların emeğine ve bunun arkasında zihne verildiğini görmemekte ısrar ediyoruz, çünkü gerçekler çok acı. Üzücü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder