16 Aralık 2015 Çarşamba

  Tekrar Ağrı'dayım. Buz gibi soğuğun ciğerlerime çarpması ile kendini hatırlattı sevgili şehrim. Burnumdan giren havanın, trakede öttürdüğü soğuk borazanı hissetmemek elde değil zaten. Hoş, benim oturduğum yer olan Çekmeköy'de de, hava gayet soğuk oluyor. Hatta bazı sabahları Ağrı'dan bile soğuk olduğunu söyleyebilirim. İtiraz olarak, geçmiş bütün bir yılın İstanbul - Ağrı hava durumu karşılaştırması çıkarılıp haksız olduğum kanıtlanabilir, ama yine de gerek yok böyle bir şeye. Hani bazen sevdiğiniz, saydığınız insan yanlış bir şey söyler de düzeltemezsiniz ya, öyle yapın işte. Gerçi ben yapmıyorum. Konu saptı.
  Dönüş yolculuğunda yüce Allah'ın bir lütfü olarak oturduğum 3'lü sıra bomboştu. Kendi başıma 3 koltuğu satın alıp, yalnız oturmak için kullanmışım gibi hissettim. Bol bol da kitap okudum. 210 sayfa civarlarında. Drakula'yı bitirmek istiyorum artık. Drakula bittikten sonra da başka kitaplar bekliyor.
  Nerde kalmıştım? Heh, Ağrı. Burası soğuk.
  Yalnız yolculuk etmek de keyifli. Böylesi güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder