Haberiniz var mi bilmem, İstanbul Tip Fakultesinin icinde Kutuphane denen bir yer var. Hayir , oyle genis tavanli, cok aydinlik, tozlu sayfalar arasinda kaybolacaginiz bir kutuphane degil burasi. Tek kaybolacaginiz sey, elinizdeki yarim yamalak ders slaytlari olur anca. Havadar mi? İceriye zebra soksaniz, yasam standartlarina uymadigi icin orayi terkeder. Yasam standarti olarak oksijeni kastediyorum tabi ki. Yoksa siz hala toplu ders calisirken oksijen bulabilen insanlardan misiniz? Vov!
Oksijenden de az bir sey var okulumuzun guzide kutuphanesinde : bos yer. Herkes koymus kitaplari, cantalari, oturulacak yerleri zimmetlemis ustune. Ben de yapiyorum, yanlis, ama yapiyorum. Ama oraya zebramizi koysak, iceride durmasi zorunlu olsa, adam gibi alir birinin defterini bir kenara ceker, oraya oturur. Nitekim, yapilmasi gereken de budur. İceri girip de ilk turdan sonra yer yok diye ikinci turu atmak, 22 yasindaki bir gencin aklina , davranisina, ders calisma istegine bir hakarettir bence. Hem de pasif olarak yapilmaktadir, cunku bu hakareti eden defterlerin ve kitaplarin sahibi muhtemelen disarida "ne de olsa yerim garantide" seklinde pustluk ve bencillik dolu bir dusunce ile cene calmaktadir. Ne yapiyoruz? Zebramiza bakiyoruz. Defteri alip, itina ile kenara cekiyoruz. Oraya oturuyoruz, orasi bizim oluyor. Utanilacak bir sey yok, orasi bizim hakkimiz efendim. Hatta yer bile secebilirim. Cam kenari filan. Nitekim yaptim, gelenin de yuzune bakmadim. Herif 'abi ben tutmustum burayi' tarzinda, yuzeyselligin derinliklerinde kanat cirpan bir cumle ile kendini savunamaz. Ha diyebilir ki, "lan tuvalete gittim bi' baktim sen gelip oturmussun". İste o zaman, ne zebra ne de ben mantikli bir cevap uydurabiliriz. Kilifimiz, o minare icin yapilmamistir cunku.
Oyle iste bizim kutuphane. Yine de candir. Eger dayanabilirseniz havasina, sinavlarin size dayama ihtimali azalir nispeten. Ama ben simdi oturmus evde calisiyorum. Zebra da yanimda. Adini Rambo koydum. Benim deli oldugumu dusunebilirsiniz, ama ben de sizin deli oldugunuzu iddia ederim o zaman. Benim normalim buysa, bundan kime ne? Cok kizdim simdi. Rambo gel oglum buraya!
Oksijenden de az bir sey var okulumuzun guzide kutuphanesinde : bos yer. Herkes koymus kitaplari, cantalari, oturulacak yerleri zimmetlemis ustune. Ben de yapiyorum, yanlis, ama yapiyorum. Ama oraya zebramizi koysak, iceride durmasi zorunlu olsa, adam gibi alir birinin defterini bir kenara ceker, oraya oturur. Nitekim, yapilmasi gereken de budur. İceri girip de ilk turdan sonra yer yok diye ikinci turu atmak, 22 yasindaki bir gencin aklina , davranisina, ders calisma istegine bir hakarettir bence. Hem de pasif olarak yapilmaktadir, cunku bu hakareti eden defterlerin ve kitaplarin sahibi muhtemelen disarida "ne de olsa yerim garantide" seklinde pustluk ve bencillik dolu bir dusunce ile cene calmaktadir. Ne yapiyoruz? Zebramiza bakiyoruz. Defteri alip, itina ile kenara cekiyoruz. Oraya oturuyoruz, orasi bizim oluyor. Utanilacak bir sey yok, orasi bizim hakkimiz efendim. Hatta yer bile secebilirim. Cam kenari filan. Nitekim yaptim, gelenin de yuzune bakmadim. Herif 'abi ben tutmustum burayi' tarzinda, yuzeyselligin derinliklerinde kanat cirpan bir cumle ile kendini savunamaz. Ha diyebilir ki, "lan tuvalete gittim bi' baktim sen gelip oturmussun". İste o zaman, ne zebra ne de ben mantikli bir cevap uydurabiliriz. Kilifimiz, o minare icin yapilmamistir cunku.
Oyle iste bizim kutuphane. Yine de candir. Eger dayanabilirseniz havasina, sinavlarin size dayama ihtimali azalir nispeten. Ama ben simdi oturmus evde calisiyorum. Zebra da yanimda. Adini Rambo koydum. Benim deli oldugumu dusunebilirsiniz, ama ben de sizin deli oldugunuzu iddia ederim o zaman. Benim normalim buysa, bundan kime ne? Cok kizdim simdi. Rambo gel oglum buraya!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder