12 Temmuz 2012 Perşembe

  Bugün Zaman gazetesinde dikkatimi çeken bir şey vardı. Yine medya karşıtı bir şeyler geveleyeceğim yani. Dikkatimi çeken şey Srebrenika Katliamı ile ilgili. Haberde "8000 Müslüman'ın katledilmesi" şeklinde geçiyor olay. Neden "Müslüman"? Oradakiler her şeyin öncesinde "insan"dı. Müslüman, ateist, yahudi olması neyi değiştirir ki? Zaman gazetesinin hitap ettiği (bana da hitap etmeye çalıştığını varsayıyorum) kesimi gazlandırmak amacı ile bu sıfatı kullandığını biliyorum, ama insanlarımızın zihnine de bu şekilde yerleşir ki o zaman anlayış. Olayların zihnimizde ve dilimizdeki tezahürleri yine bu şekilde olur. Akislerini yine en ucuz duygusallıkların yer aldığı, düşünce üretiminden uzak Facebook durum bildirilerinde bile görebiliriz.
  Ne "Yahudilere ölüm" diyen zihniyetin, ne "X milleti zaten hep şerefsizdir" diyen zihniyetin birbirinden farkı vardır. Kendimizden farklı olandan korktukça, bize dayatılan gerçeklere boyun eğdikçe, sadece başkalarının istediği gibi düşünürüz. İnsanlara yapılan zulümden dolayı değil de, "müslüman"a yaplan zulüm yüzünden sesimizi çıkarıyorsak ikinci kez düşünmeliyiz. Bunun da öncesinde, zulüm karşısında tamamen sessiz kalan insanlara ise anlatacak hiçbir şeyimiz yoktur değil mi?

 

4 yorum:

  1. Saçmalık.

    "Müslüman'ın katledilmesi" ifadesi saldırının müslümanlara karşı yapıldığını ifade edebilir ve dolayısıyla anlam olarak "insanların katledilmesi"nden daha güçlüdür. Ölenlerin insan olması dışında bir özelliğini daha belirmiş olursun.

    Arada müslüman olmayanlar ölmüş olabilir, fakat saldırının niyeti müslümanları öldürmekse bu ifade gayet de bunu belirtiyor. Saldırının kastını belirtiyor olabilir.

    Bir diğer ifade edilmeye çalışılan şey, ölen insanların ortak özelliklerini belirtmek olabilir. Yani tamam, saldırının müslümanlıkla hiçbir alaksı yoktur, fakat ölenlerin %95'i müslümansa, bunu ayrıca belirtmek yerine böyle bir cümle kullanılmış olabilir ki, bunda da hiçbir sorun görmüyorum(gören varsa söylesin). Sonuçta bu gibi detaylar önemli olabilir.

    Eğer bahsettiğin amaçlarla böyle bir ifade kullanılmışsa, Allah belasını versin zaten, o ayrı. Fakat bilemezsin. Ya da bilebiliyorsan nasıl bilebildiğini söyle, biz de bilelim.

    YanıtlaSil
  2. 1-) Ölenlerin insan olması, bir özellik olarak yeterlidir bence. Bunun ötesindeki hiçbir şey, birinin ölümünün çarpıcılığını arttırmaz.
    2-) Saldırının niyeti Müslümanlara yönelikti bittabi. Ama gazetenin çizgisinden dolayı, cümleyi eleştirdim. Başka bir yerde Hristiyanlara veya Yahudilere bir zulüm yapılmış olsaydı, aynı haber nasıl verilecekti? Güncelliği kalmadığı içindir bilemeyeceğim, 2.Dünya Savaşı sırasında 4 yılda 5 milyon Yahudi öldürüldü, bu neden hatırlanmıyor? Eskidiği içindir belki. Tek bir dosya konusu, tek bir araştırma görmedim gazetede bununla ilgili. Çok da uzak bir geçmiş sayılmaz değil mi?
    Gazetenin çizgisininden dolayı kaynaklanıyor eleştirim. Neden "Saçmalık" diyorsun osa1 =,(

    YanıtlaSil
  3. 1) Tabii ki başka bir sürü detay olayın çarpıcılığını inanılmaz ölçüde arttırabilir. Her gün yaş haddinden emekliye ayrılan insanlar çok çarpıcı bir olay değilken, bir felaketten az miktarda ekstra insanın ölmesi daha çarpıcıdır. Veya az miktarda ekstradan çocuğun ölmesi. Veya hergün ölen binlerce insan umurunda değilken bir sevdiğinin ölmesi çarpıcılığı arttırır. Ee hepsi insan, hepsine aynı üzülelim diyemiyoruz maalesef(ya da neden maalesef dedim ki).

    1.5) "İnsanlar öldü ... Ölenlerin çoğu müslümandı" cümlesi ile "Müslümanlar öldü" cümlesi arasında çok bir fark göremiyorum. İfade edilmek isteneni bilemeyiz, ya da dediğim gibi, bilebiliyorsak nasıl bilebiliyoruz, söyle, bilelim. Ölenlerin müslüman olduğunun belirtilmesinin neden önemli olduğunu da önceki yorumda belirttim.

    Kaldı ki bir müslüman olarak başka bir müslümanın ölümünün senin için bir miktar daha önemli olması gayet normal birşey. Kardeşinin ölmesiyle, evrenin öteki ucundaki bir tanımadığın herhangi bir insanın ölmesinin senin için aynı miktarda önemli olmaması gibi.

    2) Bu yazıda gazetenin çizgisi ile alakalı herhangi bir ifade göremiyorum, yani "zaman hep böyle yapıyor, şerefsizler" diyorsan, tamam. Direkt olarak yazıdaki bazı ifadeler hakkında düşündüklerinden bahsetmişsin. Nesnellikten epey bir uzak. Gazetenin çizgisini gözönünde bulundurduğunu söylüyorsan, tamam eyvallah.

    YanıtlaSil
  4. Açıkçası, dindaş olmanın getirdiği bir yakınlık hissetmiyorum (bir anlamda dinleri yüzünden zulüm görmüş olduklarını da unutmamalı tabi). İnsan olmaları yeterince etkiliyor beni.
    Şöyle diyeyim bir de, gazetenin çizgisinden dolayı kaynaklanan, habere yönelik eleştiri diyelim. Evet, nesnel de değil zaten. Sen bugüne bugün nesnel medya mı gördün?

    YanıtlaSil