- Eneeees! Buralarda mısın?
- Buralardayım MeneS. Sen tatilin keyfini çıkartırken ben oturuyorum burada. Yo yo, hiç gereği yok. Güneştir, sıcak esen rüzgardır, yeni yerler görmek yeni birilerini tanımaktır. Bana gerek yok yani. Neden olsun ki? Güneş kremi sürmek istemiyorum ben.
- Süremeyeceğini biliyorsun da neden konuşuyorsun ki sanki?
- Ana konuyu saptırmak konusunda çok mahirsin.
- Seni esrik nöbetçi...
- Hoşgeldin dememi bekliyorsun değil mi hala?
- Hayır beklemiyorum desem, senin beklediğin yanıtı vermeyerek, beklentilerini karşılamamış oluyorum değil mi?
- Aynen öyle yapıyorsun. Çok uyuz adamsın MeneS.
- Evet o benim işte. Nereden geldim biliyor musun?
- İzmir'den geldin. Biliyorum.
- Arkadaşımın yanında kaldım. Hatta ailesinin yanında. Açıkçası hiç yabancılık çekmedim. Basbaya ailemin yanında İzmir'i gezdim. Aile de nasıl bir aile görsen, toplumdaki saygın meslekler toplanmış. Arkadaşım tıpçı, babası polis, annesi öğretmen.
- Banane.
- Annesi gibi öğretmenlerin varlığını düşündükçe açıkçası mutlu oluyorum. Öyle insanların elinden çıkan öğrencilerin ne kadar doğru dürüst yetişeceğini hayal bile edemiyorum. Umarım Tülay abla gibi pek çok insan vardır Türkiye'de.
- Banane.
- İzmir de fena değildir biliyor musun. Tabi ki en çok Kordon'u sevdim. Günbatımını damla sakızlı kahve eşliğinde seyretmek, oradan buradan gelen müzük sesleri, kalabalığın tatlı gürültüsü... Böyle şeyleri beğeneceğimi hiç sanmazdım ama, beğendim işte. Gezdiğimiz pek çok yer vardı. Ama gelip de sokaklar şöyleydi filan demeyeceğim. Zaten dinlediğin de yok.
- Efendim? 
- Diyorum kızlar...
- Ha, hakikaten İzmir'in kızları nasılmış? 
- Açıkçası çok da güzel değiller. Kadıköy'ü tercih ederim.
- Peki İzmir'in kızları seni beğendi mi?
- Gerçeğin farkında olmana rağmen neden soruyorsun ki sanki? Uyuz.
- Sana benziyorum farkında mısın?
- Tehlikenin farkındayım.
- Vaay, gönderme bile yaparmış. Sen ne akıllı adamsın MeneS. Allah ıslah etsin seni.
- Seni de mutlu etsin. Kilobyte'larını doyursun.
- Senin karnını doyuramasın. Çünkü yarın oruç tutmaya başla.
- Seni hiç sevmiyorum.
- Ben de seni hiç sevmiyorum. En azından senin kadar yalnız değilim. Benim gönlümü bağladığım birisi var. Hani seninki nerede? Var mı seni düşünen şu anda?
- Yok. Var, ama çaktırmıyorum.
- Hıı, tabi. Erotomanik...
- İzninle bu yazıyı bitiyorum.
- Bitir bakalım.